CKM’de “Sur Kapıları” söyleşisi ilgi çekti

Yazar: Cenay Toprakkaya

Kadıköy Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu, Caddebostan Kültür Merkezi’nde sanat tarihçisi Server Dayıoğlu’nun anlatımıyla “İstanbul’un Sur Kapıları” adlı söyleşiyi gerçekleştirdi. Slayt sunum eşliğinde yoğun ilgi gören etkinlikte, Tarihi Yarımada’da bulunan Bizans Surları’nın geçmişten bugüne hikayeleriyle gözlere ve kulaklara hitap edildi. Eski fotoğraflarla günümüzdeki halleri kıyaslanarak ve hikâyeleriyle dönemsel anlatımlar dikkat çekti.

Bizans ve Osmanlı olmak üzere, koca iki imparatorluğun varlık gösterdiği güzide şehrimiz İstanbul’un köklü bir tarihi ve kültürel mirasa sahip olduğu bilinen bir gerçek. Kadıköy Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu’nun misyonu da bu değerleri etkinliklerle ortaya çıkararak, farkındalık yaratmak. İlkini Ocak ayında “Muvakkithaneler” söyleşisiyle gerçekleştiren sanat tarihçisi Server Dayıoğlu, bu kez de Bizans İmparatorluğu’ndan miras Sur Kapıları’nı ele aldı. Dayıoğlu, katılımcılarla şu bilgileri paylaştı: “M.Ö. 658 yılında Kral Byzas, ‘Körler Ülkesi’ diye bilinen Khalkedon’un karşısına bir şehir kurulmasına karar verdi. M.S. 11 Mayıs 330’da kurulan Konstantinopolis’in surlarına en büyük katkıyı ise, Roma imparatorları Konstantin ve Theodosius yaptı. Surlara burçlar ve kapılar zaman içerisinde eklendi.

Server Dayıoğlu Sur Kapıları söyleşisi

KARA SUR KAPILARI…

Doğu Roma İmparatorluğu’nun sur kapıları; Kara, Haliç ve Marmara Sur Kapıları olmak üzere üç kısımda ele alınır. Altın Kapı, Yedikule Kapısı, Belgrat Kapı, Silivrikapı, Mevlanakapı, Yenikapı, Topkapı, Sulukule Kapısı, Edirnekapı, Eğrikapı, İstanbul’un kara tarafındaki surlarından günümüze kadar gelebilmiş en önemlileridir. Edirnekapısı’ndan bir zamanlar deve kervanları geçmekteydi. Kervan sahiplerinin sur dibinde dinlenmesi için ahşaptan yapılma bir kıraathanesi de bulunuyordu.

HALİÇ SUR KAPILARI…

Bir çoğunun yeri tespit edilmiş olmakla birlikte günümüze intikal edemeyen sur kapılarının çoğu maalesef Haliç bölgesindekilerdir. Zamanımıza gelebilen Cibali Kapı veya Porto İspigas ile Aya Kapı (Porto Aya Teodosia) olup, isimleriyle bilinen diğerleri de hikayeleriyle anlatılmıştır.

MARMARA KIYISI SURLARI…

Denizden gelecek istilaların önlenmesi için kurulan bu sur kapılarından iki tanesi hariç çoğu günümüze kadar gelememiştir. İstanbul sur kapılarının bir kısmı Bizans döneminde açılırken, Osmanlı da bu kapıları koruyup sahip çıkmıştır. Özellikle İstanbul’un fethi sırasında, başta Topkapı olmak üzere çoğu tahrip olmuş ve Fatih Sultan Mehmet tarafından onarılmıştır. Bugün Mevlanakapı, en iyi korunan kapılardandır.”

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın