İstanbul ve Atatürk hayranı bir İngiliz ressam

Yazar: Elif Kıralioğlu

29 Ekim’de İngiliz ressam Ned Pamphilon’un tam da günün anlamına uygun resim sergisine gittim. Aynı zamanda İstanbul’un ve Atatürk’ün ulusal ve uluslararası tüm platformlarda sanat aracılığı ile tanıtımlarına katkı sağlamak amacıyla iki yıl önce kurulan sanat merkezi Galeri İstanbul1881’in de açılışıydı.

Kendisini hiç duydunuz mu bilmiyorum ancak bence çok sıradışı bir insan. Galeri İstanbul1881 iş ortağı da olan Ned Pamphilon, sıkı bir İstanbul ve Atatürk hayranı. İstanbul için en fazla eser üreten yabancı ressamlardan birisi olan Ned için artık İstanbullu ressam deniyor. Kendisiyle bir süre önce ailecek katıldığımız bir etkinlik kapsamında gerçekleşen sergisinde birebir tanışma ve sohbet etme fırsatım da oldu. Çok sevdik kendisini ve hayatım boyunca en çok etkilendiğim kişilerden biri oldu diyebilirim. Diğer milletlerden kaç kişi bu denli İstanbul ve Atatürk hayranı olabilir ki ve hatta bu kadar büyük emeklerle resmedip birçok sergi hazırlar.

“Bu Kalp Seni Unutur mu?” isimli Cumhuriyet’in 93. yılına özel Atatürk resimleri sergisine hayran kalmamak imkansız. Yaklaşık 30 adet eserinin yer aldığı sergi, 11 Kasım tarihine kadar devam edecek. Bu arada galeride İstanbul ve Atatürk temalı bardak, bardak altlığı, kitap ayracı, magnet, sürahi gibi ürünlerin satışı da yapılıyor. Mutlaka ama mutlaka ziyaret edin. Konumu da oldukça merkezi. Kadıköy Bahariye’de Süreyya Operası sokağından giriyorsunuz, sokağın sonunda köşedeki bina.

Halkla ilişkiler çalışmalarını yürüten Aysun Kırtaş Hanım ile kahve ve kurabiye eşliğinde sohbet edip, bir yandan sergiyi gezdik. Ned şehir dışındaymış, malesef kendisini göremedim. Aysun Hanım ile Ned hakkında uzun uzun sohbet ettik. İstanbul ve Atatürk sergileri öyle çok ki, resmen Türkleşmiş bir İngiliz diyoruz. Bu arada Ned’in asıl mesleği mimarlık. Farklı kültürler tanıma ve müziğe de olan tutkusuyla kurduğu orkestra ile sürekli seyahat ediyormuş ve bir keresinde İstanbul’a gelmiş, Boğaz’a ve şehre resmen aşık olmuş. Beyoğlu’nun tramvayı, İstanbul’un simitçileri, Galata Köprüsü’nde balık tutanlar, baloncular, ayakkabı boyacıları ve mısırcıları gibi İstanbul’un günlük hayatını resmetmeye başlamış. Bu arada Atatürk’ün hayatını da okuyarak, ona duyduğu sevgi ve saygı ile Atatürk’ü resmetmeye başlamış. Benim de önceden hiç duymadığım sergiler, etkinliklerden bahsettik. Çok etkilendim gerçekten. Sizlerle de paylaşmak için etkinliklerden fotoğraflar rica ettim Aysun Hanım’dan.

İki Atatürk tablosundan “Atatürk Gülümsüyor”, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde; “Atatürk’ün Gözleri” tablosu ise Mayadrom Sports Center’da yer alıyormuş. Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümü kutlamalarında Anıtkabir’de mozolenin önüne yerleştirilmiş. Anıtkabir tarihinde ilk kez 24 saat boyunca ziyaretçilere açık tutulmuş. Atatürk’ün Gözleri tablosunun bugüne kadar 6 adet satışı yapılmış.

Bu paylaştığım fotoğrafın hikayesi ise şöyle: Ned Pamphilon bu tabloya 2014 yılında Palladium AVM’de 9 Kasım sabahı saat 09:05’de başlamış ve 24 saat hiç ara vermeden, hiç uyumadan sadece kısa bir yemek molası ile çalışarak 10 Kasım sabahı saat 09:04’de tamamlamış. Bu çalışmasıyla Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı Atatürk’ün masası başında çalışarak geçirdiği uykusuz geceleri vurguluyor. Atatürk’ün mavi renkli gözlerinden esinlenerek, sadece mavi renk ve tonlarını kullanmış. Gurur duydum, nasıl bir azim.

Hele çocuklara yönelik etkinlikleri hem çok eğlenceli, hem de çok anlamlı. Anıtkabir Komutanlığı ve Ned Pamphilon, bu sene 23 Nisan’da çocuklar için Anıtkabir’de “Küçük Ressamlar Anıtkabir”de isimli bir etkinlik düzenlemiş. Etkinliğe katılan çocuklar; Ned’in Atatürk’ü, manevi kızı Ülkü Adatepe’yi, Yalova’da bulunan Yürüyen Köşk’ü, Savarona’yı ve Atatürk’ün kullandığı kayığı resmettiği orijinal tablosunun yer aldığı dev pano üzerinde 0-7 yaş grubu olanlar ellerinin izlerini bırakarak, 8-14 yaş grubu çocuklar ise Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” mesajını oluşturan harflerin içerisindeki kalpleri boyamışlar. Kendilerine armağan edilen bu özel günde yüzlerce çocuğun hep birlikte boyama telaşlarını, mutluluklarını, coşkularını hayal edebiliyorum. Çocukları mutlu ederek sanatı ve Atatürk sevgisini aşılamak… Ne güzel bir fikir. Ve ayrıca 19 Mayıs’ta da benzer bir etkinlik düzenlenmiş. Atatürk’ün “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” sözü olan pano çocuklar tarafından boyanarak, 2015 Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’a hediye edilmiş.

19 Mayıs tarihinde de Samsun Heykeli tablosu Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinin gerçekleştiği Anıtkabir’de mozolenin önüne yerleştirilmiş. Maltepe Belediyesi katkıları ile Atatürk’ün vefatının 77. yılında Ned’in “Atatürk’ün Gözleri” tablosu, 30 kadar dalgıç tarafından “Ata’ya Saygı Dalışı” projesi kapsamında denizde açılmış. Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 90. yıldönümüne özel İstanbul 1881 & Ned Pamphilon’un Atatürk temalı “Her Yer Mustafa, Her Yer Kemal” resim sergisi gerçekleşmiş.

Ned ile birkaç ay önceki sohbetimde Şanlıurfa Göbeklitepe’den bahsetmişti bana. O kadar heyecanlıydı ki, gördüklerini anlatırken gözlerinden ve mimiklerinden anlaşılıyordu. Hatta ben bu konuda çok geniş bilgim olmadığını söylediğimde inanamamıştı. Göbeklitepe’yi o kadar farklı, ama tatlı bir şekilde telaffuz ediyor ki, zaten ne dediğini bile anlayamamıştım ilk anda. Göbeklitepe’de kazı yapılan alanda bulunan figürlerin kendisini çok etkilediğini, dünya tarihini değiştirecek bulgular, dünya çapında çok önemli bir kaynak olduğunu ve Türkiye’yi dünyaya tanıtmak, sanat platformlarında hak ettiği yeri bulması amacıyla yeni sergisinde Göbeklitepe’yi resmedeceğini belirtmişti. Aysun Hanım’a sordum, hazırlıkları ne durumda diye. Hazırlıklar neredeyse tamamlanmış. Bu sergi de önümüzdeki senenin ilk aylarında düzenlenecek. Çok merak ediyorum gerçekten, eminim ressamımız yine büyüleyici bir sergi gerçekleştirecek.

Sabırsızlıkla beklediğim sıradaki bir diğer sergi ise “Ned’en İstanbul” isimli resim sergisi. Bu etkinlikte Ned Pamphilon’un İstanbul için yapmış olduğu tüm çalışmalar, 25 Kasım-31 Aralık 2016 tarihinde Galeri İstanbul1881’de sergilenecekmiş. Bazılarını daha önce katıldığım “Be My World” sergisinde görmüştüm, çektiğim fotoğraflardan birini paylaşayım.

İstanbul’un 7 rengini kullanarak İstanbul’u resmediyor, ne hoş değil mi. Ne şahane eserler yarattığını tahmin edebiliyorum. Tüm İstanbul ve sanatseverler, bu etkinliği kaçırmamalıyız…

Sevgiyle kalın…

Görüşmek dileğiyle,

ELİF KIRALİOĞLU  ([email protected])

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın