Eğitimci ve iş adamı Sefer Karakoyunlu’nun "milletvekili aday yolculuğu" geniş kitlelere ulaştı. Uzun yıllardır Türkiye genelinde on binlerce kişiyi istihdam eden Karakoyunlu, "doğup büyüdüğüm şehrin kalkınması için hazırım" diyerek Iğdır’dan MHP Milletvekili Aday Adayı oldu.
İstanbul genelinde ve Kadıköy’de, Iğdırlılar Derneği –İSTAD Türkiye Azerbaycan Derneği ve bir çok etkin sivil toplum kuruluşlarındaki başarılı çalışmalarıyla medyanın tanınan yüzü Sefer Karakoyunlu, ailesinin yaşadığı Iğdır ile bağlarını sıcak tutması nedeniyle bir hayli ilgi görüyor. Sefer Karakoyunlu, uykusu dışında gününün tamamını siyasi çalışmalarına ayırdığı bugünlerde Haber İstanbul ve Kadıköy Life Dergisi’nin süreci değerlendirme talebine içtenlikle yanıt verdi;
– Iğdır’ın geleceğine yönelik planlarınız nedir?
Benim güzel memleketim, anne sıcaklığını hissettiğim ve yılın her döneminde yüreğimde hissettiğim evim Iğdır; yediden yetmişe büyük bir ailedir… Annemi, babamı, ailemi düşündüğüm gibi Iğdır’ın geleceği her daim aklımdan çıkmadı. Bu yola baş koydum ve fikirlerimin aynası Milliyetçi Hareket Partisi’nden aday adayı oldum. Biz Iğdırlılar sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de tek vücut olduk. Ancak "dünyanın merkezi" İstanbul’da eğitim çalışmalarımın beraberinde getirdiği tecrübeleri Iğdır’a taşımak istiyorum. Bunu sözle değil, projelerle gerçekleştireceğim. Iğdır insanının kalbindeki sıcak enerjiyi İstanbul’a İstanbul ve Anadolu’nun yatırım gücünü de Iğdır’a taşıyacağım.
– İlk etapta bazı projeleriniz nedir?
Ülkemin ve Iğdır halkının kalkınması için var gücümle çalışacağım. Bulunduğum makamda yapacağım görevi “Halka ve Hakka hizmet” olarak düşünüyorum. Iğdır’da önce hoşgörü, kardeşlik ve dayanışmayı sağlayarak, işsizlik, alt yapı, su, doğalgaz ve sınır ticareti gibi problemlerin çözümü için, halkla el ele verip var gücümle çalışacağım. Belki Iğdır’a denizi getiremem ama Iğdır’ı turizm cenneti yaparak birçok projenin hayata geçmesi için herkesle el ele verip tüm hayallerimizi gerçekleştirebiliriz. Biz artık Ağrı dağına bakmayacağız. Ağrı dağı bize bakacak. Aras’dan su akıp giderken Iğdır ovası burada yanmayacak. Iğdır’ın meyvesini, sebzesini 12 ay tüketiciye ulaştıracak tesisler kuracağız. Daha birçok projelerimiz olacak bunu ben tek başıma yapmayacağım, hep beraber dayanışma, destek ve istişare ile yapacağız. Bu düşündüklerimiz yapabileceğimiz projelerden sadece bir kaçıdır.
– İlk projelerinizi biraz daha açabilir miyiz?
1. Ağrı dağı yaz ve kış turizmi projesi 2. Bulakbaşı kuş cenneti – Suni plaj projesi tesisleri, 3. Türk Dünyasını temsil edecek nitelikte eğlence ve alış veriş merkezleri, 4. Iğdır’a komşu ülkelerin iştiraki ile Türk dünyası festivali, 5. Mikro-Klima iklime sahip Iğdır’da havadaki nem’i ve çiğ’i suya çevirme projesi, (amacım toplumumu su probleminden kurtarmaktır) 6. Iğdır’ın doğasını koruyarak geçmiş kimliğine kazandırmak için fayton merkezlerinin kurulması ve bisiklet yollarının açılması, 7. Iğdır doğa sporları projesi, 8. Tuzluca kaya tuzu mağaralarını kapsayacak donanımlı bir astım bronşit Hastanesinin yapımı. 9. Fenni tarımcılık, modern seracılık ve hayvancılık teşvik projeleri. 10. Iğdır’ın tüm köylerine yaz, kış kalınabilecek misafir evleri ve ortaklaşa kullanılabilecek aş evleri projesi.
En önemlisi; Ülkemizin ve Iğdır’ın geleceği için yeni nesil gençlerin projelerine önem verilecek ve bu projelerin hayata geçirilmesi için çaba sarf edilecektir. Başarmak için çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız.
– Uzun yıllardır STK çalışmalarınız ile Türkiye Azerbaycan ve Iğdır’ın sesi oldunuz. İSTAD çalışmalarınız hakkında neler söyleyeceksiniz?
Başkanı olduğum İSTAD-İstanbul Türkiye Azerbaycan Derneği ve İstanbul Iğdırlılar Derneğinde(Bşk Yrd) binlerce üyemiz, Türkiye ve Azerbaycan’da milyonlarca gönüldaşımız ile yıllardır aynı yolda yürüyoruz. Bu o kadar büyük ve anlatılması zor bir duygu ki, yüreğimiz aynı anda atıyor. Düşünün, milyonlarca kişi aynı coğrafyada aynı duygularla aynı hayallerle bütünleşiyoruz. Azerbaycan ve Türkiye arasında Iğdır bir köprü haline dönüşecek. Nesnel olarak hayata geçirebileceğimiz o kadar çok çalışma var ki!.. Ulusal ve yerel medyanın derneğimizi sık sık gündeme taşıması ve çalışmalarımıza değer vermesi bizleri mutlu ediyor. Ana haber bültenlerinde, özel programlarda faaliyetlerimizi gören Azerbaycanlı gardaşlarımız telefonlarına sarılıyor ve defalarca bizleri arıyor. Biz de fırsat oldukça onları arıyoruz. Yetmiyor, sık sık Azerbaycan’a gidiyoruz. Bu yönde Azerbaycan ve Iğdır arasında gerek ticari, gerekse de manevi özel bir etkileşim ağı oluşturmaya hazırlanıyoruz.
– İstihdama binlerce işçi kazandırdınız, dolaylı olarak da yüz binlerce ailenin geçimini sağlamasına vesile oldunuz. Bunun en büyük getirisi ne oldu?
Sürücü ve mesleki kurslarda on yıllardır mezunlar verdik. Yıllar sonra işini eline alan ve ailesini geçindiren bir bireyi görmekten başka insanın mutluluğu ne olabilir? Getirisine gelince, yüzlerindeki mutluluk en büyük kazancım oldu.
– Türkiye’de siyasi dengeleri nasıl yorumlarsınız?
Türkiye artık MHP diyor. Bunu biz değil, sokakta halk söylüyor. Bazı gerçekler halka çalkantılı dönemden dolaylı yansıtılmasa da halk neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Bu ülke her ne kadar zor süreçten geçmişse de kendini toparlamasını bilmiştir. MHP, en çok ilgi gördüğü dönemlerden biri ile karşı karşıya. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin dik, kararlı ve dengeli politikalarını meyvelerini vermeye başladığını sahada hissediyoruz. Biz kararlı ve inançlıyız, tevekkül etmeye çalışıyoruz. Allah’ın izniyle de başaracağız.
– Son olarak okurlarımıza mesajınız?
Iğdır’da çiçekler açacak. Üzerine arılar konacak. O arılar Türkiye’nin dört bir yanından bal taşıyacak. Iğdırlılar kalkınacak, Türkiye kalkınacak. Onurla çıktığım bu yolda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gidebilmek için vize alma çalışmalarımda Iğdırlı hemşerilerimi yanımda gördüğümü hissetmek mutlu ediyor, daha çok sorumluluk yüklüyor. Sonuç ne olursa olsun, Iğdır ve Türkiye için "hayırlısı olsun" diliyorum.
