Kadıköy’e Namık Kemal Heykeli

Yazar: Cenay Toprakkaya

Türk edebiyatının önemli isimlerinden, “Vatan Şairi” olarak tanınan Namık Kemal’in heykeli, Kadıköy Belediyesi tarafından heykeltıraş Ümit Öztürk’e yaptırılarak, 19 Mayıs Mahallesi’ndeki 19 Mayıs Parkı’na konuldu.

2 metre 60 cm yüksekliğindeki bronz heykelin yapımı yaklaşık üç ay sürdü. Namık Kemal’in Kadıköy ile ilişkisi, Ziya Paşa ve Şinasi gibi isimlerle yaptığı fikir tartışmalarına dayanıyor. Uzun yıllar Kadıköy’de yaşayan 5. Murad’ın şimdi Sosyal Güvenlik Kurumu ve Marmara Üniversitesi Kampüsü’nün bulunduğu yerdeki köşküne ziyarete gelen Namık Kemal, Ziya Paşa gibi isimlerle bu köşkte fikir tartışmalarında bulunuyordu. Köşk zamanla muhaliflerin buluşma yeri haline gelmiş ve sabahlara kadar fikir tartışmalarının yapıldığı mekân olmuştu. 21 Aralık 1840’ta doğan Kemal’in heykelinin, doğum günü haftasında konulması da ayrı bir özellik taşıyor.

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NDAN ZİYARET…

Aydınlanma ve Atatürk Devrimleri Çalıştayı için Kadıköy’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Milletvekilleri Bülent Tezcan, Erdoğan Toprak ve Mehmet Akif Hamzaçebi ile beraber heykeli ziyaret etti.

Namık Kemal

NAMIK KEMAL HAKKINDA…

Türk edebiyat, düşünce ve siyaset tarihinin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Namık Kemal, 21 Aralık 1840’da Tekirdağ’da doğdu. Annesini daha küçük yaşında kaybetti, yaşamını dedesinin yanında sürdürdü. Abdülatif Paşa’nın değişik kentlerde görev yapması nedeniyle düzenli bir eğitime devam edemedi, özel dersler aldı ve kendi kendini yetiştirmeye çalıştı. Arapça ve Farsça öğrendi. 1863’te Babıâli Tercüme Odası’na kâtip olarak girdi. Bu görev sırasında dönemin önemli düşünür ve sanatçılarıyla tanışma olanağı bularak fikir dünyasını oluşturdu.

BİR VATAN ŞAİRİ…

Namık Kemal‘in sanat ve fikir hayatının asıl dönüm noktası, İbrahim Şinasi ile tanıştığı ve Tasvir-i Efkâr’da yazmaya başladığı devirdir. Bu dönemde düşünceleri daha çok siyasi ve toplumsal meselelere yönelir, şiirlerinin konusu tamamen değişir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ilanından sonra padişahın aleyhinde bulunduğu yolundaki bir ihbarla tutuklandı. Beş ay sonra beraat etmesine rağmen İstanbul’da tutulmayarak önce zorunlu ikamete, sonra da mutasarrıf olarak Midilli Adası’na gönderildi. 2 Aralık 1888’de Midilli’de yakalandığı zatürre nedeniyle hayatını kaybetti.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın