10 yıldır aralıksız yuva yapıyor

Yazar: Haber Merkezi

Sokak hayvanlarının kış aylarında su ve yemek kadar önemli hale gelen ihtiyaçları, soğuktan etkilenmeden barınabilecekleri bir yuva. Bunu çok iyi bilen Kadıköylü hayvansever, son 10 yıldır ilçenin çeşitli noktalarına yuvalar yaparak, kedi ve köpeklerin hayata tutunmasını sağlıyor.

Moda’da Hasırcıbaşı sakini 54 yaşındaki emekli Nesrin Yalçınsu, “Boş vaktimiz olamaz ki” deyip, fırsat bulduğu her anı sokak hayvanları için değerlendirmeyi ilke edinmiş.

İSTANBULLULAR GÜNE YENİ BAŞLARKEN, “NESRİN ANNE” İKİ YUVA YAPTI…

Henüz gün ağarmadan Moda’dan Acıbadem’e giden Nesrin Yalçınsu’yu, bir ecza deposundan temin ettiği iki straforu Hasırcıbaşı’na günün ilk ışıklarıyla taşırken tanıdık. İki kilometre boyunca yürüyerek taşıdığı straforları kedi ve yavru köpekler için yuvaya dönüştürecek hayvansever, ardından açık bulduğu ilk markete girip, sevimli dostlarına ziyafet için sosisler ve bol bol yiyecek aldı. Sokak hayvanlarının da insanlar gibi duyguları olduğunu, hastalandıklarını, bunun için sağlıklı beslenmeleri gerektiğine dikkat çeken Yalçınsu, Kadıköy Life Dergisi’ne şunları ifade etti:

ONLAR BİZE EMANET, İSTEDİKLERİ TEK ŞEY İSE SEVGİ…

“Gün içinde su içemediğinizi, yemek yiyemediğinizi düşünün. Ağzınızdan kelimeler çıkmıyor, kendinizi ifade edemiyorsunuz. Şehir koşulları ortada, yiyecek de yok. Onlar bize emanet, istedikleri tek şey ise sevgi ve ilgi. Onlarla zaman geçirmeyi, ihtiyaçlarını gidermeyi çok seviyorum. Bir adım ileri gidelim, her gün aynı yemeği yerseniz nasıl bir duygu içerisine gireceğinizi düşünün. Ayda 30 kilo kuru mama alıyorum ama hep aynısı olmaz. Çarşıya iniyorum, kasaplardan akciğer, tavuk kemikleri ve deri gibi kısımları alıyorum ki, Kadıköy esnafı bu konuda çok duyarlı. Bunları bir güzel haşlıyorum, sularına ekmek doğrayıp yediriyorum. Böylece haftada en az dört çeşit yemekleri oluyor.

hayvansever

HAYVAN SEVEN ÇOCUK, KİMSEYE ZARAR VERMEZ…

Son iki yıldır tatile ihtiyaç duymadım çünkü, bu zamanı sokak hayvanlarına harcamaktan çok keyif alıyorum. Bu da tatil gibi mutluluk veriyor. Güzel bir ilçede yaşıyoruz. Belediyeye gidiyor ve uygun olan sokak hayvanlarımızı kısırlaştırıyorum, hastaları da veteriner hizmetlerinde tedavi ettiriyorum. Sokak ve köşelerdeki sayısız yuvanın yanı sıra bahçemde 20 yuva tutuyorum. Bazen yuvalara karşı çıkanlar da oluyor, üzülüyorum. Bence hayvan sevgisi okullarda ders olarak işletilmeli. Zira hayvan seven çocuk, büyüdüğünde kimseye zarar vermez. Hayvanların da bizim gibi yaşam hakkı var, kimsenin onların yaşamlarına son verme hakkı ise yok. Tür ayıranların hayvanseverliğinden ise şüphe duyuyorum. Bir de evinde, işyerinde baktığı hayvanları ilerleyen zamanda sokağa atanların cezalandırılmasını istiyorum. Bu, sevimli dostlarımız için önce psikolojik çöküntü, sonra yaşam alanına uyumsuzluk ve ardından ölüm demek…”

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın