Taşra Kabare ile mutlaka tanışın!

Yazar: Funda Erkoç

Sanatsal etkinlik yapan mekanların gittikçe azaldığı bir dönemdeyiz. Şöyle ağız tadıyla gidip bir tiyatro, stand up, müzikli sohbet, sergi, ne bileyim işte sanatla ilgili her tür etkinliği interaktif bir şekilde izleyeceğimiz mekanları, sanata ve sanatçıya yatırım yapanları mumla arar olduk.

Birkaç idealist sanatçı ellerini taşın altına koydular, mesela Şevket Çoruh. Kadıköy’de uzun uğraşlardan sonra Baba Sahne’yi kurdu. Sevgili Okan Bayülgen de sanata para harcayanlardan oldu ve Şişli’de Dada Salon Kabarett’i açtı. Her iki sanatçı da sanat adına ellerinden ne geliyorsa ortaya koymaya devam ediyorlar. Tesadüfen bu mekanlara benzer bir yer daha keşfettim Kadıköy’de (sanırım Kadıköylüler sanat adına çok şanslı. Ufak tefek pek çok yerde sanatın ayak sesleri duyuluyor). Adı “Taşra Kabare”, kurucuları ise tiyatro kökenli oyuncu ve aynı zamanda karı koca olan Cemal Toktaş ve Nergis Öztürk…

Onları nereden mi tanıyoruz?.. Cemal Toktaş, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun. Ankara Film Festivali’nde “Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu” ödülünü aldığı “Kara Köpekler Havlarken” ile sinemaya başlangıç yapan Toktaş, Mahsun Kırmızıgül’ün “Güneşi Gördüm” filmindeki Kadri rolüyle de Sadri Alışık Ödülleri ve Yeşilçam Ödülleri’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı. 2009’da Tuna Kiremitçi’nin “Adını Sen Koy” filminde Ilgaz rolünde izlediğimiz Toktaş; “Sıla”, “Doktorlar”, “Tövbeler Tövbesi”, “Böyle Bitmesin”, “Yılanların Öcü” dizilerinde de rol almış ödüllü bir oyuncu.

Eşi Nergis Öztürk ise, benim izlemeye doyamadığım oyunculardan biri. Onu ilk “Hatırla Sevgili” dizisindeki bahtsız  aşık Ayla rolü ile fark ettik bence. Sonra “Kara Yılan” dizisiyle karşımıza çıktı. Aslında aralarda başka rolleri de oldu, ama benim dikkatimi ilk bunlarla çekmişti. “Atlıkarınca” gibi konusu oldukça dikkat çekici bir sinema filmiyle de hafızalara kazındı. “Kıskanmak” filmindeki yüksek performansı ona “En İyi Kadın Oyuncu” dalında hem Altın Portakal hem de Altın Koza’yı getirdi.

Yani anlayacağınız popüler magazinden uzak, sanatı sanat için yapan iki isim, tıpkı hayatlarını birleştirdikleri gibi sanat için de birlikte yola çıkmışlar ve Taşra Kabare oluşmuş. Geçenlerde denk geldim, çok sevdiğim Demet Sağıroğlu’nun katıldığı “Cemal Toktaş ile Müzikli Sohbetler” etkinliğinde tatlı ve sıcak bir ortamda çaldılar, söylediler, söyleştiler. İşte bu güzel etkinliklere imza atan bu ikilinin emek, zaman ve para harcadıkları Taşra Kabare, sanatseverlerin uğrak yeri olmalı. Ne güzel ki hala kazançtan ziyade hayatlarının odak noktasını teşkil eden sanat için yatırım yapan bu güzel insanlar var hayatta…

Taşra Kabare

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın