Yeldeğirmenli Semavi Eyice’yi kaybettik

Yazar:

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi, sanat ve kültür tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice, tedavi gördüğü Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde organ yetmezliği dolayısıyla yaşamını yitirdi. Eyice, geçtiğimiz gün Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Fatih Camii Haziresi’ne defnedildi.

Kadıköy Life Dergisi ve Kadıköy Gazetesi yazarlarından mimar Arif Atılgan; İstanbul, Osmanlı ve Bizans tarihi uzmanı olan, 400’ü aşkın bilimsel makalesi ve çok sayıda kitabı bulunan Semavi Eyice için bir yazı kaleme aldı. İşte, Atılgan’ın kişisel blogunda yayınlanan yazının detayları:

Semavi Eyice

Arif Atılgan, Semavi Eyice’ye evinde kitabını verirken…

“Yaşayan en eski Yeldeğirmenli Prof. Dr. Semavi Eyice’yi kaybettik. Onu uzaktan tanırdım. İlk yakın temasım, 2013 yılında Kadıköy’de bir panelde yan yana konuşmacı olduğumuz gündü. O gün Müfid Ekdal de vardı. Konuşmama başlarken, iki üstatla yan yana olmaktan büyük onur duyduğumu belirtmiştim.

Sonraki yıllarda kendisiyle yakın temasım oldu. Çeşitli toplantılarda bulunduk. Bunlardan biri, davetimi kırmadığı ve gelip konuşma yaptığı ‘Eski Yeldeğirmenliler’ etkinliğimiz idi. Evine gidip kendisine kitabımı vermek onuruna sahip olmuştum.

Semavi Eyice, Yeldeğirmeni İskele Sokak’ta, Osmangazi İlkokulu karşısındaki köşenin üç altındaki evde yaşamış. Kendisi; ‘Doğumum Haydarpaşa yangınından birkaç ay sonradır. Tam olarak 1922 yılının Temmuz ayında’ diyerek anlatır doğduğu tarihi. İlkokula Yeldeğirmeni’ndeki, Saint Joseph’e bağlı Saint Louis İlkokulu’nda başlamış. Yani Yeldeğirmenlilerin yetiştirme yurdu olarak bildiği binada. Sonra Saint Joseph’e devam etmiş. Daha sonra 11. İlkokul’dan mezun olmuş, yani şimdiki Osmangazi İlkokulu’ndan. 11. İlkokul’a gelişini şöyle anlatır: ‘Babam dedi ki, bütün derslerden imtihana sokarlar, yabancı okullardan gelenlere zorluk çıkarırlar. Normal ilkokuldan diploma al, o zaman imtihana girmezsin.’ Ortaokulu Galatasaray Lisesi’nde okumuş. Sonunda ülkemizin dünya çapında sanat tarihçisi oldu. Özellikle Bizans konusunda…

Arif Atılgan, Semavi Eyice ile tanıştığı panelde…

Oturduğu İskele Sokağı’na 1930’lu yıllarda kısa bir süre ‘Düz Sokak’ adı konmuş. Bilindiği gibi İskele Sokak dik yokuştur. Her konuşmasında bu konuya değinir, ‘Neresi düz bu sokağın’ derdi.

Müfid Ekdal, Ahmed Nejat Gülgun (Rasim Paşa’nın torunu), Aydın Boysan, Melih Koray, son yıllarda kaybettiğimiz ve benim için önem taşıyan büyüklerimdir. Şimdi de Semavi Eyice…

Kendisiyle zaman zaman telefonla görüşürdüm. Takıldığım bir şeyi veya hatırını sorardım. Uzun uzun sohbet ederdi, telefonu kapatmak istemezdi. Bir kere de evinde 4 saate yakın sohbet ettik. Bu sohbeti görüntülü kaydettik. Çözümünü sağlıklı bir şekilde yapıp yayınlayacağım.

Semavi Eyice’yi Yeldeğirmeni Sanat’a getirip tek başına konuşmasını, sorulara cevap vermesini çok arzu ediyordum. Kendisi de istiyordu, bir türlü olamadı. Yeldeğirmeni Sanat’ın yöneticisine bu sebepten kırgınım.

Uzun süredir kötü bir hastalığı vardı. Ameliyat olmuştu. Ev içinde yaşıyor, rahatsızlığını bilmiyordu. ‘Doktorlara ne zaman gitsem oramı buramı kesip biçiyorlar’ diyerek espri yapar, sonra da ‘İyi ki varlar’ derdi.

Prof. Dr. Semavi Eyice, ülkemiz için çok önemli bir kayıptır. Başımız sağolsun…”

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın